25 Temmuz 2010 Pazar

İŞTE HÜLYA AVŞAR'I 2 AYDA 9 KİLO ZAYIFLATAN DİYET

İki ayda 9 kilo veren Hülya Avşar'ın diyetisyeni Banu Kazanç merak edilen diyet listesini açıkladı.

Ekranların ünlü isimleri aldıkları kiloları kısa sürede vermeleriyle herkesi şaşırtmayı severler. Bu isimlerden biri de Hülya Avşar.Avşar'ı tatilde incelten diyeti hazırlayan Banu Kazanç bu işin inceliklerini anlattı. Kazanç; sarkmadan, sıkılmadan, yüz güzelliği hiç bozulmadan diyet yapmanın tüyolarını verdi...

Salata kilo yapardı
Hülya Avşar'ın vücut yapısı klasik Türk kadını vücut yapısından biraz farklı. Çok spor yaptığı için sıkı bir vücudu var. Hülya Avşar sadece salata yiyerek, sebze ağırlıklı beslenerek diyet yapsaydı; kilo veremez, hatta kilo alırdı. Kan tahlilleri yaptık, vücudunda protein eksikliği gördüm. Ona göre de vücudunda proteini artırmam gerekti.

Düzenli uyuyor!
Peki Hülya Avşar'ın diyet yaparken hayatında neler değişti? Yemek saatlerini düzene soktuk. Daha düzenli su içmesini sağladık. Ekstra tuzu kestik.

İçkiyi çok sınırladınız mı?
Genelde haftada üç defa ikişer kadeh şarap veririm ama Avşar onu bile içmedi. Mutlaka 8 saat uyuduğu için iyi sonuç aldık.

Diyet eğlenceli olmalı
Neler yasaklandı?
Alışveriş yapmak: Diyet programı sürerken kişinin yeni kıyafetler almasını istemem.
Evde tartılmak: Hiç evde tartılmadı.

Metabolizma hızlandı
Ananas: Sabahları genellikle ananas yedi.
Somon: Somon Omega-3'ten zengin olduğu için metabolizma hızlandırıcı özelliği vardır.
Kuru kayısı: Bağırsak çalıştırıyor.
Kivi: Metabolizmayı hızlandırıyor.
Kavun: Tokluk hissi yaratıcı ve metabolizmayı hızlandırıcı etkisi var.
Kabak: Diyet listesine iki haftada bir veriyor ama üç gün üst üste öneriyorum.
Su: Günde mutlaka 2.5 litre içilmesi gerekiyor.
Yumurta: Kahvaltıda haşlanmış olarak yenilebilir, bir sonraki gün akşam yemeğinde menemen olarak...

Yağları karıştırın!
Fındık yağı, soya yağı ve zeytinyağı bu üç yağı karıştırıp yemeklerde kullanmak için önerdim. Tereyağ çok az miktarda yemeklerde kullanılabilir ama miktarın çok çok az olması lazım.

Yani tat vermesi için bir tatlı kaşığı falan gibi. Ancak o da çok sık olmamak şartıyla.

Sanatta ayıp olmaz

Konservatuvar mezunu Banu Zorlu, birikimlerini paylaşmak için bir sanat okulu açtı, 7’den 70’e herkese ulaşabilmek için kolları sıvadı. Neredeyse tüm zamanını bu işe ayırdığını söyleyen Zorlu “Her gün flört ya da evlilik teklifi alıyorum ama hâlâ hayatımda kimse yok” diyor.

Okulunuzdan bahseder misiniz?

- Mavi Dans Sanat ve Bale okulu, sadece dans üzerine değil, özel bir konservatuvar statüsünde hizmet veriyor. Konservatuvardaki hocam Prof. Mesut ıktu “Banucum burası sadece dans okulu olarak kalmasın. Milli Eğitim’e bağlı özel bir konservatuvar gibi şan, piyano bölümleri de olsun” dedi, bunu çok mantıklı buldum. ışi büyütüp okulu Beyoğlu’ndan Nişantaşı’na taşıdık. Okulun idaresini de balerin olan kardeşim Ayda Zorlu üstlendi.

Sizin dansla aranız nasıl?


- Haftada iki gün mutlaka ben de ders alıyorum.

Okulu kardeşinize açtığınızı duymuştum...

- Evet, balerin olduğu için ona açmıştım. Ama aslını sorarsan, babam Türkiye’de ilk sanat okulunu açan kişi. Biraz da onun anısına açıldı bu okul.

Sizin de 12 senelik bir konservatuvar geçmişiniz var.

- Evet. Önce olarak piyano bölümüne başlamıştım. Sonrasında piyano hocamın yönlendirmesiyle opera bölümüne devam ettim. En büyük idealim operacı olmaktı. Fakat Türkiye şartlarından dolayı pop müzikte devam ediyorum.


Son çıkan albümleri nasıl buldunuz?

- Tarkan’ı çok beğendim. Funda Arar’ı da beğeniyorum, belki de benim tarzım olduğu içindir... Hande Yener’in şarkıları ise hiç aklımda kalmadı.

Oyunculukla ilgili projeleriniz var mı bu arada?

- Sette olmayı özledim. Zaten çok teklif geliyor, değerlendireceğim çok proje var. Yakında ekranlarda olabilirim.

Oyunculuk mu şarkıcılık mı?

- Ayırt etmiyorum, ikisini de çok seviyorum.

Şu sıralar sahne aldığınız bir yer var mı?

- Mevsim itibariyle daha çok yaz konserleri oluyor. Her hafta bir konserim var. Kışın ise birçok yerde program yapıyorum.

Son çıkan haberlerinize gelirsek... Elbiseyle denize girerken fotoğraflarınız çekildi. Neden böyle bir şey yaptınız?

- Vücudumla ilgili bir sorunum yok, sadece bikinili görüntülenmek istememiştim. Ama daha kötü bir görüntü oldu.

Bir de “Ben de jartiyer giyerim” demişsiniz.

- Ajda Pekkan’ın sahne kostümüyle ilgili bir sözdü o... Sanatta ayıp diye bir şey yoktur, sahnede güzel gözükmek gerekir. Ajda Pekkan da gerçekten o kostüm içinde mükemmeldi.

Aşk hayatınız nasıl?

- Sıfır. Her gün flört ya da evlilik teklifi alıyorum ama hâlâ hayatımda kimse yok.

Evleneceğiniz kişi sanat camiasından olabilir mi?

- Yok, asla olmaz. ıki cambaz bir ipte oynamaz.

Kaynak: Hürriyet

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Hızlı rejim zayıflatıyor

Şaşırtıcı bir şekilde ve düşünülenin aksine, hedef kiloya ulaşmak için hızlı rejim daha etkili.

Kongreye katılan Avustralya'nın Melbourne Üniversitesinden Katrina Purcell, iki rejim arasında mukayeseli bir deney yürüttüğünü belirterek, birinde 100 kiloluk bir kişinin haftada 1,5 kilo verme hedefiyle 12 haftalık hızlı diyet programını, diğerinde de yine 100 kiloluk bir kişinin haftada yarım kilo verme hedefiyle 36 haftalık yavaş diyet programını kıyasladığını kaydetti."Şaşırtıcı bir şekilde ve düşünülenin aksine, bu araştırma hedef kiloya ulaşmak için hızlı rejimin yavaş rejimden daha etkili olduğunu gösteriyor" diyen Purcell, araştırma sonuçlarının, yavaş rejim uygulayanların yüzde 48'inin vücut ağırlıklarının yüzde 15'inden kurtulma hedeflerine ulaşabilirken, hızlı rejim uygulayanların yüzde 78'inin bu hedefe ulaştıklarını ortaya koyduğunu belirtti.Avustralyalı araştırmacı, bunun sebeplerinden birinin psikolojik olduğunu ve motivasyonu etkilediğini belirterek, haftada 1,5 kilo verildiğinde rejimi sürdürme isteği olduğunu, ancak yarım kilo verildiğinde bu motivasyonun ortadan kalktığını kaydetti.Purcell, ayrıca yavaş gruptan dört kişinin kilo verme çabasını çok zor bularak deneyi sonuçlanmadan terk etmesine karşılık, hızlı gruptan sadece bir kişinin deneyden ayrıldığını anlattı. Katrina Purcell, bu arada çok hızlı kilo verilmesine ve vücudun aşırı derecede kalorisiz bırakılmasına karşı uyarıda da bulunarak, "Hızlı rejminizi yalnız başınıza yapmayın, bir diyetisyene danışın" dedi.